COLMAR’DAN STRAZBURG’A ALSACE ŞARAP YOLU
( BASEL BONUSLU )
Yaklaşan Noel tatili ve yeni yıl öncesi pek çok kişinin
işine yarayacağını düşündüğüm, benim de yakın zaman önce deneyimlediğim nefis
bir rota var sırada.
Hani şu alabildiğine uzanan yemyeşil üzüm bağları arasında
ki köyler, o köylerde ki kurabiye gibi evler var ya, hıh işte tam orası.
Yılın bu zamanlarında bir de şıkır şıkır süslenen o evleri
ve sokakları ile herkesin görmeği dilediği Colmar’dan sevgiler…
ALSACE NEREDE ?
Alsace şarap bağları ile ünlü, Fransa’nın en huzurlu
bölgelerinden biri. Almanya ve Fransa arasında defalarca gidip gelmesi sonucu
her ikisinin kültüründen de fazlasıyla etkilenmiş bir bölge. Bu bölgede ki 100
e yakın irili ufaklı köy ve kasaba da şarap üreticiliği yapılıyor. Yolun iki
tarafında da kilometrelerce üzüm bağları devam ediyor.
ALSACE ŞARAP YOLU ROTASINI NASIL OLUŞTURDUM ?
Alsace şarap yolu 170 km uzunluğunda pek çok köyü barındıran
bir rota. 4 günlük gezimin üç tam gününü son gün Strazburg olacak şekilde bu
rotaya ayırdım. Şüphesiz siz gezmeyi planladığınız köy sayısına göre bu süreyi
uzatabilirsiniz. Köyler arası mesafeler kısa olduğu için bir günde 3-4 köy
yapabilmek mümkün. Üç gün boyunca konakladığım yer Colmar olacağı için burayı
merkez olarak aldım. Colmar’ı gezdikten sonra sırasıyla Eguisheim, Riquewihr ve
Ribeauville gibi köyler toplu taşıma ile git gel yaptım. Son günümü Strazburg’a
ayırdım. Euro nun hızla yükseldiği bu günlerde bütçenizi fazla zorlamadan
Alsace seyahati planlamak istiyorsanız siz de ben gibi toplu taşıma tercih
edebilirsiniz. Yazı içerisinde kullandığım tüm tren ve otobüs ücretlerini de
sizlere fikir olması açısından paylaşıyor olacağım.
COLMAR İÇİN EN UYGUN HAVAALANI NERESİ ?
Mulhouse Havaalanı ( Mulüz olarak okunuyor ) bu rota için en uygun durak. İsviçre’nin Basel şehrine yakın olması sebebiyle Basel Havaalanı olarak da geçse, Fransa, Almanya ve İsviçre ile ortak bir konumda yer aldığı için EuroAirport olarak adlandırılıyor.
Bu havaalanından yukarıda bahsettiğim üç ülkeye de giriş yapabiliyorsunuz. Her ülke için ayrı bir kapı var. Almanya için Freiburg yazan çıkış, İsviçre için Basel ve Fransa için ise Mulhouse yazan tabelalara yönelmek yeterli. Tabelalarda ülkelerin bayrakları da var.
Benim planım Basel’den başladığı için ben İsviçre çıkışını
kullandım. Hemen çıkışın önünde ki duraktan kalkan otobüs ile 10 dakika da
Basel tren garına geldim. Pek çok noktaya otobüs, tren garının önünden kalkıyor
ayrıca Basel tam bir tramvay şehri lakin benim gezeceğim yerler yürüme
mesafesinde olduğu için toplu taşıma ihtiyacı hissetmedim.
1.
GÜN BASEL:
Buraya kadar gelip görmeden dönmek olmaz dediğim, orta çağ
atmosferini yansıtan bu nostaljik şehir için bir tam gün yetti. İsviçre’nin
Zürih ve Cenevre’den sonra ki en kalabalık şehri olan Basel’de para birimi
İsviçre Frangı ve konuşulan diller yoğun olarak Almanca olmakla beraber
Fransızca ve İtalyanca.
BASEL DE GEZİLECEK YERLER:
1.
Marktplatz ve Rathaus ( meydan ve belediye
binası )
2.
Mittlere Brücke ve Rheinbrücke ( orta köprü ve
Ren köprüsü )
3.
Basler Münster ( Basel Manastırı )
4.
Spalentor ( Spalen Kapısı )
5.
Theodorskirche ( Aziz Theodor Kilisesi )
6. Dreilandereck ( üç ülkenin sınırında olan meşhur anıt )
Kuntsmuseum ( Güzel Sanatlar Müzesi )
Ben temel hatları ile buraları gezerek turumu tamamladım. 6
numara hariç hepsi birbirine yürüme mesafesinde olan yerler. Dreilandereck için
ise tramvay kullandım. Turumu tamamladığımda ise gezmeye başladığım ilk
noktaya, tren garına yürüyerek geri döndüm.
4 gün sürecek olan gezimde konaklama adresim hep Colmar
oldu. Alsace Şarap Yolu’nun tam ortasında olması da gezeceğim köylere ulaşımımı
kolaylaştırdı. Burada dikkat etmeniz gereken ise geleceğiniz dönem. Ben bir
öğretmen olarak ara tatilimi değerlendirdiğim için noel pazarlarından yaklaşık
bir hafta kadar önce buradaydım. Bir hafta, on gün için de burada nüfusta,
fiyatlarda üçe katlanacak. Bu yüzden eğer kalabalık ve fiyatların arttığı dönem
de gelecekseniz ekonomik konaklama adına Colmar’a alternatif Mulhouse u da
düşünebilirsiniz. Bu rota da hep es geçilen Mulhouse gezmek için olmasa da,
konaklamak için oldukça ekonomik bir alternatif olabilir. Bunun dışında pahalı
ülkeler ve rotalar olduğundan stüdio tipi mutfaklı bir daire kiralayarak ve
ufak tefek yemekler yaparak da yine maliyeti düşürebilirsiniz. Dönelim tekrar
asıl konumuza. Basel tren garından 16 euro ya bilet alarak yaklaşık yarım
saatlik bir yolculuk ile İsviçre’den Fransa’ya geçmiş oldum. Gar da panik
olmanıza gerek yok. Otomatlardan bilet alamayacak olursanız gişelerde var.
VEE KURABİYE EVLER ÜLKESİ COLMAR’A
HOŞGELDİMMMM 😊
Konaklamak için tuttuğum studio tipi daire
Colmar Garın tam karşısında, kasabanın ise merkeze çok yakın bir noktasındaydı.
Bu yüzden üç gün boyunca ulaşım adına bir sıkıntı yaşamadım. Tüm Colmar’ı
yürüyerek, şarap yolunda ki köyleri ise garın hemen önünden kalkan otobüsleri
kullanarak gezdim. Pek çok blog da araç kiralanması önerilse, tek başıma gezen
ben için bu ekonomik bir seçenek olmayacaktı.
2.
GÜN COLMAR:
Alsace gezimin ilk durağı Colmar. Kaldığım
odadan çıktım ve nefis parklardan geçerek Petite Venise e geldim. Burası her
turistin ilk uğrak noktası çünkü kurabiye evler burada. Eskiden balıkçıların
yaşadığı bu bölge yılbaşı zamanında süslenen evler ile ışıl ışıl bir kartpostal
görünümüne kavuşuyor.
Pastel renkli kurabiye evler arasında
yürüyorum. Kasım ayındayız ama sonbahara inat hepsi rengarenk çiçeklerle
bezeli. Burada çiçeklere de evlere de kış hiç gelmiyor anlaşılan.
Almanya ve Fransa arasında paylaşılamayan
Colmar her iki kültürden de izler taşıyor.
COLMAR GEZİLECEK YERLER:
Gezmeye nereden başlayacağını bilemeyenler
için yakınlık sırasına göre işinizi kolaylaştıracak bir sıralama bırakıyorum
buraya.
1.
Unterlinden Müzesi
2.
Kafalar Evi ( La Maison des Tetes ) oldukça
ilginç bir dekorasyona sahip bu ev günümüz de restoran olarak kullanılıyor.
3. Dominicains Kilisesi
4.
Saint Martin Kilisesi
5. Bartholdi Müzesi ( Kimdir bu Bartholdi. Kendisi Özgürlük Heykeli’nin tasarımını yapan Fransız Heykeltraş. Zaten heykelin bir kopyasını da Colmar’ın girişinde görünce şaşırmayın)
6.
Pfister Evi
8.
Büyük Pazar ( İçerisinde her şeyin satıldığı bu
pazarda dilerseniz yemek yiyebilir ya da Petite Venise manzaralı balkonunda
kurabiye evleri seyrederek kahvenizi yudumlayabilirsiniz. )
TEKNE TURU:
Küçük Venedik’in başına doğru yürüdüğünüzde tekne turlarının başlangıç noktası olan Saint Pierre Köprüsü’nü göreceksiniz. Küçük Venedik’i baştan sona gezdiren tekne turu yaklaşık 40 dakika sürüyor ve fiyatı 7 euro. 11 yaş altı ise 4 euro. Turlar sabah 10 dan akşam 18 e kadar devam ediyor ve tekneler doldukça açılıyor. Rehberimiz turu İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca olarak anlatıyor. 500 yıllık evlerin arasında, yeri geldiğinde başımızı bile eğerek geçtiğimiz köprülerin altından şahane manzaralara tanık olduğumuz nefis bir tekne gezisi oluyor.
2. günümü sabahtan öğlene kadar Colmar’a ayırıyorum. Yavaş yavaş noel
süslemelerinin başladığı kasabada her ev, her köşe, her sokak fotoğrafını
çekmelik.
KÖYLER:
Şarap yolu üzerinde ki köyleri gezmek üzere Colmar tren garına dönüyorum.
Köylere gidecek olan otobüsler garın hemen önünden kalkıyor. İlk durağım en
popüler köy olan aynı zaman da bu bölge de en lezzetli şarapların üretildiği
Eguisheim.
EGUİSHEİM:
Colmar’a sadece 7 km uzaklıkta ki bu köy, 2013 yılında Fransa’nın en
güzel köyü seçilmiş. Buraya Colmar tren garının hemen önünde ki 440 numaralı
duraktan geçen otobüs ile ulaşabiliyorsunuz. Durakta otobüsün saatleri yazıyor.
Ben garın hemen karşısında kalıyor olduğum için Colmar gezime başlamadan önce
köylere giden otobüsleri ve saatlerini check ettim. Böylelikle vakit
kaybetmeden Colmar’ı gezip, otobüs saatinde de gideceğim köy için zamanında
durakta oldum.
Köylere giden otobüsler de bilet ücreti 4 euro ve biletiniz iki saat
geçerli. Bileti otobüste şoför kesiyor ve üzerine de bindiğiniz saati yazıyor.
İki saat içinde birden fazla köy yapabilme şansınız yok. Ancak bir köye gidip
tekrar Colmar’a dönebiliyorsunuz. Köyü bir saat de gezmiş bile olsanız, sonra
ki otobüs saati zaten iki saat sonra olduğu için bir bilet süreniz ancak gidip
dönmenize yetiyor. Pekiiii ben ne yaptım. Bu işi nasıl çözdüm ve sadece 4 euro
vererek pek çok köyü nasıl gezebildim anlatıyorum:
SADECE 4 EURO İLE ALSACE ŞARAP ROTASINDA Kİ 5 KÖYÜ NASIL GEZDİM:
Ziyaret ettiğim ilk köy olan Eguisheim’e giderken 4 euro ödeyerek
otobüste biletimi aldım. Gidip köyü gezdim ve bol bol fotoğraf çektim. Colmar
dan ayrılmadan önce daha sonra gitmeyi planladığım köyler için otobüs saatini
kontrol etmiştim. İki saat geçerli olan bu biletimle hemen Colmar’a
dönebilirsem o otobüse de ücretsiz binme şansım olacaktı ancak Eguisheim’den
hemen dönüş için otobüs yoktu. Ben de Colmar’a bir an önce dönebilmek adına
otostop çektim. Zaten ikisi arası sadece 7 km. böylelikle ilk 4 euroluk biletim
ile 2. Otobüse yetişmiş oldum.
Bu arada şunu belirtmek isterim ki Eguisheim’den başka bir köye otobüs
aktarması olmadığı için diğer köylere gidebilmek adına her şekilde Colmar’a
dönmek zorundasınız.
Yeniden başladığım noktaya, Colmar tren garının önüne geldim. Bu sefer
tek otobüsle beş köyü görebileceğim 106 numaralı durağı buldum. Verdiğim
sayılar durak numarası değil, otobüs numaraları aslında. Ama biz köylere
giderken bu numaralı otobüslere değil de, bu numaraların geçtiği duraklara
geliyoruz. Köylere bu numaralı otobüslerin geçtiği duraklardan, üzerinde numara
yazmayan farklı otobüsler gidiyor. Duraklara asılı olan çizelgelerde gideceğiniz
köy ve oraya giden otobüsün saati yazılmış. Kontrol etmeyi unutmayın. Online
olarak bakmak isterseniz vialsace sitesinde de var. Ve noel zamanında otobüsler
artacak, saatler değişecek bunu da göz önünde bulundurun.
Yazının bu kısmını oldukça detaylı anlatmak istiyorum çünkü gezerken ve
instagram hesabım üzerinden paylaşım yaparken de en çok soru gelen kısım köyler
ve bu köylere ulaşım olmuştu.
106 numaralı otobüsün geçtiği durak sırasıyla Bennwihr, Mittelwihr,
Beblenheim, Riquewihr, Hunawihr ve son olarak Ribeauville köylerine uğruyor. Bu
otobüs şarap yolu üzerinde en uzun rotayı yapan otobüs. Şarap yolunun hemen hemen
20 km lik kısmına ve en güzel köylerine tanık oluyorsunuz. Dilediğiniz köy de
inebiliyorsunuz ancak aynen Eguisheim de olduğu gibi otobüs saat aralıkları
açık olduğu için hep ücret ödemek zorunda kalıyorsunuz. Peki ben bunu nasıl
çözdüm ve ne yaptım ?
Bu köylerde ikamet eden yerellerde biz turistler ile aynı biletleri
kullanıyorlar. Onlar inip evlerine geçtikleri içinde biletlerinde ki bu
dakikalar kalıyor. Biletini otobüste bırakan ya da atan oluyor. Ben de bu
biletleri alıp kullandım. Hatta bi sefer biletle işi biten bir yolcudan istedim
verdi. Rotam üzerinde ki tüm bu güzel köyleri görmek için toplamda beş kez
bilet almam gerekecekken tek biletle 7 köy görmüş oldum.
Bu yazıyı okuduğunuzda buna anlam veremeyecek olanlar illa çıkacak ya da
fikri çok beğenip uygulayacak olanlarda… Instagram hesabımı takip edenler
biliyor ki ucuza seyahat edebilmek adına buna benzer şeyler yapıyorum. Ve
yaptıklarımı da paylaşıyorum ki illa birinin işine yarar. Euro ve doların bu
kadar hızla yükseldiği, tl nin ise hızla değer kaybettiği böyle bir zamanda 20
euronun hesabnı daha çok gezebilmek adına yapmak zorundayım.
Dönelim köylere. ‘ Zamanımız kısıtlı her köyü inip gezemeyiz. Seçmek
zorunda kalırsak hangisinde inelim ‘ derseniz Riquewihr ve Ribeauville derim.
Ve tekrar belirtmek istiyorum ki ben bu geziyi noel zamanından bir hafta
önce yaptım. O dönemin kalabalığına denk gelmedim. Daha hızlı hareket
edebildim. Bunlar yeni yıl zamanında gelenler için aynı şekilde olmayabilir.
Her gezi tarihi itibariyle kendi dinamiğini oluşturuyor sonuçta.
Üzüm bağları arasında gezip, nefis şaraplardan tadıp, harika evlerin ve
doğanın fotoğraflarını çekip köyler gezimi tamamlıyorum. Ve geldiğim otobüs ile
Colmar’a geri dönüyorum.
Dönüş yolunda Colmar’a girerken Özgürlük Heykeli karşılayacak sizi ki
sebebinden Colmar bölümün de bahsetmiştim.
3. GÜN STRAZBURG:
Yeniden Colmar tren garındayım. Bu sefer biletim
Strazburg’a. 2. Sınıf olan biletime 14 euro ödüyorum. Siz aksini belirtmedikçe
görevli zaten 2. Sınıf bilet kesiyor. Merak edip 1. Sınıf vagona da baktım ki
Colmar ve Strazburg arasında ki trende bi fark göremedim. Basel ve Colmar
arasında gelen trende ise 1. Sınıf olan bölüm odalar şeklindeyken kalan vagonar
bildiğimiz pulman koltuktu. Mesafeler yakın zaten max 40 dk yapacağınız
yolculuklardan bahsediyoruz.
Bu arada Colmar’dan Strazburg’a Flixbus da
kullanabilirsiniz. Ücreti trenin neredeyse yarı fiyatı ancak ben oradayken gün
de sadece bir otobüs vardı ve o da sabaha karşıydı. Bana zamanlama olarak
uymadığı için ben hep tren tercih ettim. Ülkemizde de yaygın olarak kullanılan
‘ Bla Bla Car ‘ da bir diğer seçenek. Burada bu uygulama için belirli duraklar
yapmışlar. Colmar da kaldığım odanın hemen önünde ki durakta Bla Bla Car logosu
vardı mesela. Birisiyle anlaşsam bana en yakın durak olarak beni buradan
alacaktı.
Tren, otobüs ya da Bla Bla Car fark etmeksizin tüm ulaşım
alternatiflerine saat ve ücret olarak ‘ omio ‘ uygulaması üzerinden
ulaşabilirsiniz. Yurt dışında çok işime yarayan bir uygulama üstelik Türkçe dil
seçeneği var.
Yaklaşık 35 dakika süren yolculuk sonrası Strazburg tren
garındayım. 10 dakikalık bir yürüme mesafesi ile de buranın en turistik noktası
olan Petite France e geliyorum.
Görsel şölen başlasın. Nereye kafamı çevirsem sonbahar bir
güzellik yapmış. Sarı yapraklar süzülüyor başımın üzerinde. Her şey kartpostal
tadında. Asla yeterince fotoğraf çektiğime ikna olamıyorum. Sanki hiçbir kare
gözümün gördüğü güzelliği yansıtmıyor.
STRAZBURG DA BEN NERELERİ GEZDİM ?
1.
Petite France
2.
Konumu itibariyle tam bir foto noktası olan
Maison des Ponts Couverts. Bu ev aslında bir terapi merkezi ama öyle şahane bir
konumda ki ister istemez fotoğraf çekmek istiyorsunuz. Şansınız yaver giderse
kapısı açık olabiliyor ve merdivenlerinde şahane kareler yakalayabiliyorsunuz.
3.
Sonra ki durağım Barrage Vauban. Çatısına
ücretsiz çıkılıyor olması, barajı hepten turistik bir nokta haline getiriyor.
Dilerseniz buradan panoramik fotoğraflar çekebilirsiniz.
4.
Ponts Couverts: üç köprü ve dört kulenin
oluşturduğu yapı, şehri saldırılardan korumak için yapılmış. Eskiden köprülerin
üzerinde ahşap çatılar varmış. Bu çatılar nbt tutan askerleri olumsuz hava
koşullarından korumak içinmiş. Ponts Couverts ‘ kapalı köprüler ‘ anlamına
geldiği için adını da buradan alıyor.
5.
Nefis fotoğraflar yakalayabileceğiniz bir diğer
durak Ponts Saint Martin. Nehrin en çoşkun aktığı noktada bulunan ve adeta bir
kaleyi andıran o meşhur otel burada.
6.
Strazburg Katedrali: tamamlanması tam 400 yıl
sürmüş. Aniden karşınıza çıktığında gotik stilde ki mimarisiyle minik bir şok
geçiriyorsunuz. Gerçekten çok etkileyici bir yapı. Noel pazarlarının en büyüğü
kilisenin önünde ki bu meydana kuruluyor. Kiliseye girişler ücretsiz. Kulesine
çıkmak isterseniz 5 euro ödüyorsunuz. Her ayın ilk Pazarı ücretsiz.
7.
Kilisenin hemen sol tarafında eşsiz mimarisi ile
La Maison Kammerzell i göreceksiniz. Burası günümüzde geleneksel yemeklerin
servis edildiği çok meşhur bir restoran. Fiyatlarından bahsetmeme gerek yok
herhalde. Rezervasyon ile hizmet veriyor.
8.
Şehrin kalbi Kleber Meydanı. Pek çok ünlü marka
bu meydanı kesen caddeler üzerinde. Eğer gelmişken Apple alışverişi
yapacaksanız, Apple Store da bu meydanda.
9.
Gutenberg Meydanı: adını matbaanın mucidi
Gutenberg’den alıyor. Çünkü Gutenberg matbaa devrimini gerçekleştirmeden önce
Strazburg’da yaşıyormuş ve bu yüzden de kendisi Strazburg için ayrı bir gurur
sebebi. Meydanı, kendisinin heykelinden de tanıyabilirsiniz.
*** En büyük Noel pazarları Kathedral
Meydanı, Kleber Meydanı ve az önce bahsettiğim Gutenberg Meydanlarına
kuruluyor. 2022 yılı Noel pazarları için takvimler 25 Kasım – 26 Aralık
tarihleri arasını gösteriyor.
Uçağım akşamüzeri olduğu için eksik kalan noktaları
tamamlamak ve biraz daha fotoğraf çekmek adına Colmar’da tekrar Petite Venise
yapıyorum. İlk gelişimde bolca kurabiye evlere odaklanmıştım bu sefer ki gezim
atladığım müzeler, sokaklar ve yeni yıl süslemeleri üzerine oluyor. Tam
anlamıyla Noel zamanı gelmemiş olsa da çoktan süslenmiş hazır bekleyen
dükkanlar var. Pek çoğu da hazırlık aşamasında ki bunları izlemekte keyif
veriyor bana.
İlk gezimde sadece dışından gördüğüm Büyük Pazar’a
gidiyorum. İçeride her şey satılıyor. Tezgahları geziyorum. Sonra balkonuna
çıkıyorum ki nehrin adeta içerisinde, kurabiye evleri ise müthiş bir açıyla
gören şahane bir lokasyonu var. Kendime güzel bir kahve söylüyorum. 4 gün
boyunca yağmur göstermesine rağmen günlük güneşlik olan havanın tadını
çıkarıyorum. Başımı nehirden pazara çevirdiğimde, 26. ülkesini tamamlamış mutlu
bi kız yansıması görüyorum camında…
COLMAR’DAN ALANA DÖNÜŞ:
Colmar tren garından, St Louis tren garı için 17 euro
ya bilet alıyorum. Garın hemen önünden
bindiğim otobüs ile de havaalanına geliyorum. Ve bir gezinin daha sonu demeden
önce eğer vergi iadesi alacağınız bir alışveriş yaptıysanız kısaca ona da
değinmek istiyorum çünkü biliyorum ki çok işinize yarayacak.
BU YAZININ FİNAL BONUSU: TAX FREE YANİ VERGİ İADESİ
Alışverişinizi Almanya, İsviçre ya da Fransa’dan yapmış
olduğunuz fark etmeksizin aynı prosedür uygulanıyor. Alanın giriş katında ki ‘ İnformation
Desk ‘ i bulmanız gerekiyor. Burası aynı zaman da ‘ tax free ‘ bankosu. Gelen
gümrük görevlisi aldığınız ürünün paketini kontrol ediyor. Size verilen tax
free makbuzunda ki QR kodu okutuyor. İşleminize onay verdiği takdirde tax free
makbuzunuza alışveriş yaptığınız kartın numarasını, adınız ve soyadınızı, mail
adresinizi ilgili yerlere yazmanızı istiyor. Gerekli bilgileri yazdıktan sonra
bu evrağın fotoğrafını hem genel olarak hem de yakından QR kod olarak çekmeyi
unutmayın. Bu makbuza alışveriş fişinizin orjinalini de ekleyeceğiniz için onu
da fotoğraflayın. Sonra hepsini size verilen zarfa koyuyor, ağzını yapıştırıyor
ve gösterilen posta kutusuna atıyorsunuz. Hepsi bu kadar. Bu alanda nakit vergi
iadesi yapılmıyor. Global Blue’nun ofisi varken oluyormuş sanırım ama pandemi
de kapanan ofis bir daha açılmamış.
Ben Apple da telefon aldığımda bana vergi iadesi evraklarım,
üzerinde göndereceğim adresin hazır yazılı olduğu bir zarf ile verilmişti.
Farklı bir mağazadan alışveriş yaptığınızda nasıl bir prosedür uygulanır
bilmiyorum.
Evraklarınızı gönderdikten sonra yaklaşık 5-6 hafta
içerisinde tax free ödemenizi alışveriş yapmış olduğunuz karta iade
alıyorsunuz. İade tutarı harcadığınız rakama göre değişiyor.
Elimden geldiğince tüm deneyimlerimi paylaşmaya çalıştım. Bu
rota için video ve fotoğraflarıma instagram hesabım olan basak.wanderlust
üzerinden ‘ Alsace ‘ öne çıkan hikaye başlığından ulaşabilirisiniz. Aklınıza
takılanlar ve diğer tüm sorularınız için her zaman yardıma hazırım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder