8.10.2022

KARABURUN / İZMİR : Tüm plajlar ve bükler

 

                                  



                              KARABURUN KOYLAR, PLAJLAR VE BÜKLER

 

Masmavi bir rota ile geldim. Bu sefer ki yolculuğumuz bir yarımadaya, Karaburun’a. İzmir merkeze yaklaşık 1.5 saat mesafede bulunan Karaburun,  sakin koylarda yüzmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Çeşme’nin gölgesin de kalmış, iyi ki de kalmış dedirten bakir doğası ve el değmemiş plajlarıyla adeta saklı bir cennet. Çeşme’nin tatilciler arasında giderek ünlenmeye başladığı yıllarda ekonomik bir seçenek olarak öne çıkan Karaburun, o yıllarda ki huzuru ve doğallığını hala koruyor. Doğa ile iç içe kafa dinlemek, bakir koylarda yüzmek, salaş mekanlarda tazecik balığın lezzetine varmak isteyenler, hazırlanın bu yazı da Karaburun’a ışınlanıyoruz.

 

KARABURUN HAKKINDA:

 

Köylerine ve birçok koyuna ulaşım hala toprak yoldan olduğundan ve konumu gereği fazla rüzgar aldığı için turizme açılamamış ve böylece günümüze kadar bakirliğini koruyarak gelmiş nadir yerlerden Karaburun. Son zamanlarda özellikle nergis üretimi ve festivali ile gündeme gelse de İzmir ve deniz tatili dendiğinde akla hala komşularından Çeşme, Alaçatı ve Urla geliyor.

Karaburun’un bol kıvrımlı yolları var. Bu yollar kendisine irili ufaklı pek çok koy kazandırmış. Dağlık yapısı bu koyların berraklığını korumuş, sakinliği ise turizm açısından bölgeyi bambaşka bir konuma taşımaya hazırlanıyor.

Bölge en büyük nergis ve enginar üretim noktası. Bunun dışında narenciye ve badem de yetiştiriliyor. Balıkçılık çok önemli bir gelir kaynağı. Bazı koyları nesli tükenme tehlikesinde olan Akdeniz foklarına ev sahipliği yapıyor.

 






KARABURUN KOYLARI:

 

Yarımada da onlarca koy var. Bunların birçoğu Mordoğan – Karaburun arasında. Çoğunda tesis de var kendi kendinize takılabileceğiniz plajda. Hadi gelin hem denize girebileceğiniz hem de bazılarına çadır açabileceğiniz bu şahane koylara birlikte bakalım.

 

MANAL KOYU:

 

Mordoğan’ın girişinde yer alan Manal Koyu, bölgenin en çok tercih edilen plajlarından. Bu koyda hem halk plajı var hem de özel işletme. Kalabalık olması sebebi ile yer bulmak sıkıntı olabiliyor. Otopark alanı var ancak kalabalığa yetmiyor. Erken saatlerde gelmekte fayda var.

Koyun bu kadar tercih edilmesinin sebebi şüphesiz diğer Karaburun plajlarına göre daha korunaklı olması ve bu yüzden daha az dalga alması. Suyu sığ ve ılık. Çocuklu aileler için uygun. Dalgası yok mis gibi deniz. Gün batımları da şahane.

 

BEYAZ KAYALAR:

 

Manal Koyu’na geldiyseniz bir diğer görmeniz gereken koy da Beyaz Kayalar. Manal Koyu’nun plajından patikayı takip ederek buraya ulaşıyorsunuz. Sessiz sakin yüzmesi keyifli bir koy.

 

KOCAKUM:

 

Mordoğan merkezde denize girmek istiyorsanız bu koyu kullanabilirsiniz. Aileler ve tesis imkanı arayanlar için ideal. Çevresinde çok sayıda market, kafe ve pansiyon bulunuyor.

 

AYI BALIĞI KOYU:

 

Mordoğan’da bulunan bir diğer güzel koy da Ayı Balığı Koyu. Sezonda oturacak yer bulamayacak kadar kalabalık olan koy, eskiden adından da anlaşılacağı gibi Akdeniz foklarına ev sahipliği yapıyormuş. Özel işletme de halk plajı da var. Sabah saatleri berrak olan su akşamüzeri bulanıklaşabiliyor. Ama rüzgarsız ve dalgasız olduğu için çok tercih ediliyor.

 

ARDIÇ:

 

Mordoğan’ın en büyük kum plajı. Plaj içinde belediye tarafından konulan ücretsiz şemsiyeler var.  Bunun yanı sıra yine belediye tarafından işletilen iki beach clup da mevcut.

 

BOYABAĞI:

 

Karaburun ile Mordoğan arasında bulunan Boyabağı Koyu, tam ortada olduğu için her iki tarafta da konaklayanların tercih ettiği bir koy. Bu koyda yine diğer Karaburun koylarına benziyor. Plaj çakıllı, denize giriş taşlık ilerisi tamamen kum, su tertemiz ve serin. Özel işletme de var halk plajı da. Favori mekanım Maki Boyabağı çünkü evcil hayvan da kabul  ediyor.

 

BODRUM KOYU:

 

Denizi ve sahili taşlık olan Bodrum Plajı, çok geniş olmayan mavi bayraklı bir halk plajı. Plajda ki taşlar keskin olmadığı için deniz ayakkabısı şart değil ama olursa daha rahat edilir. Burada deniz diğer koylara göre daha hızlı derinleşiyor bu yüzden çocuklu aileler seçimini bunu göz önünde bulundurarak yapmalı.

 

İNCİRLİKOY ( AKVARYUM KOYU )

 

Karaburun merkezde olduğu için burada konaklayanlara yürüme mesafesinde. Koya geldiğinizde giriş ücreti olan özel bir tesis gibi görünmesi sizi yanıltmasın. İncirlikoy Plajı ÜCRETSİZ. Buradaki tesisi belediye işletiyor ve uygun fiyata özel tesis hizmeti veriyor. Demek ki bu sistem istenirse olabiliyor ve gayet güzel de işliyor. Darısı diğer koyların başına diyerek devam edelim…

Belediyenin kendine ait bir otoparkı yok ama çevresindeki sokaklarda yer bulunuyor. Burası yine mavi bayraklı bir plaj. Uygun fiyata şemsiye şezlong kiralayabilirsiniz. Büfesinde aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Duş, wc ve soyunma kabinleri var. Plaj alanı dar olduğu için bu koy enine değil de yukarıya doğru genişlemiş. Erken saatlerde gelirseniz denize daha yakın olan alandan yer bulmanız mümkün olur. Diğer türlü ağaçların gölgesinde şezlong kiralayabilir ya da çim alana kendi sandalyelerinizi açabilirsiniz.


DOLUNGAZ:

 

Şüphesiz bölgenin en güzel koyu. Yarımada genelinde denizin rengine söylenecek söz yok ama burası başka. Denizin rengi cam göbeğinden turkuaza dönüyor. Suyu şıkır şıkır. Girince çıkmak istemiyorsunuz.

Buraya aracınız olmadan gelebilme şansınız yok. Yolu biraz bozuk olsa da mesafe kısa olduğu için sorun olmuyor. Koyun sol tarafında Şirin Baba isimli bir kamping var. İsterseniz kendi çadırınızı getirebilir ya da çadırınız yoksa buradan kiralayabilirsiniz. Kampingin büfesi ve restoranı var. Sezonda yoğun olduğu için önceden rezervasyon yaptırmak ya da bilgi alarak gelmek daha uygun olur.

Koyun sağ tarafı ise kamping alanı tercih etmeyen çadırcıların uğrak noktası. Burada doğal olarak herhangi bir imkan yok. Her şeyinizi yanınıza alarak gelirseniz gün doğumu izler şahane kamp yaparsınız. Yine aynı tarafta koya inmeden yukarıdaki ağaçların gölgesine yerleşmiş denize nazır birkaç karavan da gördüğümü belirtmek isterim.






 

YARIMADANIN BÜKLERİ:

 

KUMBÜKÜ:

 

Sarpıncık Deniz Fenerine giderken içinden geçeceğiniz Hasseki Köyünden bu büke ulaşabilirsiniz. Adından anlaşılacağı üzere kum bir plajı var. karaburun’da ki en güzel bük Hamzabükü olabilir ama şüphesiz en bakir kalmış olanı da Kumbükü.







 

HAMZABÜKÜ:

 

Karaburun’da ki en güzel koy hangisi diye soracak olursanız, cevabım hiç düşünmeden Hamzabükü olur. Hatta sadece bir koy olarak değil, Karaburun’da en sevdiğim ve aklımda kalan yerlerin başında da Hamzabükü gelir. Bu kadar çok sevmemin nedeni plajın tamamen bize ait olması olabilir ya da gittiğimiz gün havanın rüzgarlı olmasından sebep dev dalgalar ile çok eğlenmemiz de…

Karaburun merkezden Hamzabükü’ne yaklaşık yarım saat de ulaşabiliyorsunuz. Yolu biraz dar, dik ve virajlı. Bu da kalabalık olmayan, sakin ve bakir kalmış bir koy demek. Hatta giderken bu kadar gidiyoruz ama değecek mi diye düşünüyor insan. Ama hava ister sakin ister rüzgarlı olsun her haline değiyor. Sakin havalarda pırıl pırıl denizin tadını çıkarıyor rüzgar varken dev dalgalar ile çocuklar gibi eğleniyoruz.

Denizin dibi taşlık. Deniz ayakkabısı getirmek iyi bir seçenek olacaktır. Suyun sıcaklığı tam ayarında. Denizin serinliğini hissediyor ama üşümüyorsunuz. Hem zaten kaynar su sevenleri Akdeniz’e alalım değil mi : )

Bükte herhangi bir tesis yok. Yanınızda şemsiye, sandalye, yiyecek ve içecek getirerek tüm günü keyif içinde geçirebilirsiniz. En yakın market Yeniliman’da ve o da koya yaklaşık 20 dk’lık mesafede. Koy çadır açmak isteyenler için uygun. Kamping alanı yok ama tesis olmayan yerlerde çadır açmak isteyenler için güzel bir seçenek. Biz ordayken de çadırlar vardı. Bu koyun bir avantajı da Sarpıncık Feneri’ne 20 dk’lık mesafe de olması. Hemen hatırlayalım Fener, bulunduğu konum ile Türkiye’de gün batımı izlemek için en iyi 20 yerden biri.

 

BADEMBÜKÜ:

 

İzmir kamp alanları arasında bulunan Badembükü, bakirliği ile henüz keşfedilmemiş gizli bir cennet. Karaburun merkeze yaklaşık 27 km uzaklıkta bulunan bükün Maldivler ile yarışır turkuaz denizi var.

Denizin bir bölümü kumsal, bir bölümü minik taşlı diğer bir bölümü ise kayalık. Nergis zamanı gelirseniz, burası kekikle karışık nefis bir kokuyla kaplanıyor.





 

 

      KARABURUN’A GELMİŞKEN:

 

1.     BALIKLIOVA’NIN MEŞHUR KURABİYESİNDEN TATMADAN

2.     SALAŞ RESTORANLARDA BALIK, KALAMAR YEMEDEN

3.     RAKI BALIĞIN YANINA EGE OTLARINDAN YAPILAN SALATA VE MEZELERDEN SÖYLEMEDEN

4.     ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞINDAN ALMADAN

5.     YARIMADANIN TARİHİ KÖYLERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLEN VE GÜNÜMÜZDE TERK EDİLMİŞ DURUMDA OLAN SAZAK KÖYÜ’NÜ ZİYARET ETMEDEN

6.     SARPINCIK DENİZ FENERİ’N DE GÜN BATIMI İZLEMEDEN  DÖNMEYİN…