Son dönemin
en popüler yapılarından biri olan tiny house ların ana amacı minimal,
tüketimden uzak, doğaya dost ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı sunmak.
Ev deyip
geçmekte biraz haksızlık aslında. Çünkü kendi küçük keyfi büyük bu evler aynı
zamanda bir akım da. 2008 – 2012 Küresel Ekonomik Kriz esnasında özellikle batı
ülkelerde gelişmeye başlayan ve çığ gibi büyüyen bir akım hem de.
İnstagram
gönderisine ‘hashtag’ ‘tinyhouse’ yazanlara çokça tanık olmakla beraber, gerçek
anlamda minimal yaşamı seçerek bu evleri tercih edenlerde günden güne artıyor.
Elon Musk bu akıma dahil olmuş en zengin kişi : ) SpaceX girişimi üzerinde
çalışırken Teksas’ta yaşadığı minik evinden bahsetmiş ve ‘Küçük bir ev de
yaşamak daha ev gibi geliyor’ diye de tweet atmıştı hatırlarsanız.
Daha az
alana ve dolayısıyla daha az eşyaya sahip olmak hayatımızı inanılmaz derecede
kolaylaştırıyor. Öyle ki bunu deneyimleyene kadar da oda sayısı bol evlerimizde
gereksiz ne gibi işlerle uğraştığımızın farkında bile olmuyoruz. Daha az eşya
hayata daha fazla zaman demek bi yerde aslında. Üstelik konfor olarak
baktığımızda eksilen hiçbir şeyde yok. Evler her türlü imkanı fazlasıyla
sunuyor çünkü. Ben kendi kocaman mutfağımda kahve makinesine bir yer
bulamamaktan şikayet ederken, minik evimizin kahve makinesinden mis gibi
kokular geliyordu hem de mandalina ağaçlarına bakan minik penceresinin önünden
: )
Küçük ama
mükemmel şekillendirilmiş bu evlerde konaklamak çok keyifli. Şartlarım el verse
sadece konaklamak için değil bir yaşam tarzı olarakta benimsemeye çok hazırım ama arazi maliyeti
gibi faktörler şu an benim için buna engel.
BENİM TINY HOUSE
DENEYİMİM
Kendi küçük
keyfi büyük evimizi @hideawaybodrum
misafirperverliğinde deneyimleme şansım oldu. Bodrum Dereköy’de mandalina
bahçeleri içinde, zeytin ve nar ağaçları altında şahane iki gün geçirdim.
@hideawaybodrum
un şu an için aktif hizmet veren iki tiny house u var. Bir diğeri de yapım
aşamasında. Aynı bahçe içerisinde bir de orijinal bir Bodrum evi var ki dileyen
misafirler yakın zaman da bu ‘taş evde’ de konaklayabilecekler.
Biz konumuza
dönelim : ) Minik evimize odaklanalım. Oda sayısı fazla, pencere sayısı az yeni
nesil apartman dairelerimiz bu şirin evimiz kadar güneş görmüyor mesela. Güneş.
Bir çoğumuz için enerji kaynağı, mutlu olma sebebi. Güne 1 – 0 yenik başlıyoruz
o dairelerde. Güneşi bol alanlar varsa içimizde, onlar şanslı bir nebze de
olsa.
Geniş camlar
hem tüm gün güneş alıyor hem de bulunduğunuz her noktadan sınırsız manzara
imkanı sunuyor. Kitap okurken başımı kaldırıverdiğimde mandalina ağaçları ile
göz göze gelmenin verdiği mutluluk var aklımda şu an J
İki katlı
olan evlerin büyüklüğü ve iç dizaynı değişebiliyor. Alt katta genelde salon
olarak kullanılabilecek bir alan, mutfak ve banyo oluyor. Yatak odası ise
evimizin üst katında. Yatağın üzerinde kocaman bir pencere. Kendinizi uykunun
savunmasız kollarına bırakmadan önce hafızanıza kazınan son şey gökyüzü ve
yıldızlar. Benim şansıma o gece bir de dolunay.
Tek yatak
odası olmakla beraber benim kaldığım evde de
olduğu gibi bir çok tiny house da oturma bölümünde ki koltuklar çift
kişilik yatak olabildiği için bu evler her şekilde dört kişiyi aynı anda
ağırlayabiliyor.
50 metre
ötemde ki tiny house da bir aile yaşıyor mesela hem de köpek ve kedileriyle.
Hiçte sığamıyor gibi bir halleri de yok üstelik. Çünkü yer algısının büyüklüğü
tamamen beynimizde. Çünkü içinde bulunduğumuz düzen bizi alışveriş yapmaya,
tüketime ve aldıklarımıza sürekli yeni yerler açmaya sevk ediyor. Ve değişime
de işte tam da buradan başlamak gerekiyor.
Tiny house
ların bulunduğu arazinin sahibinin de çocuklu bir aile olduğunu ve aynı şekilde
konakladığını öğreniyorum. İki çocuklu bir aile ve mükemmel bir minimal yaşam.
Çocuklar için ne büyük şans, ne büyük deneyim. Odalarında aradıklarını
bulamayan, her sabah kendilerini bekleyen servislerine geç kalan öğrencilerimi
düşününce… Bahsettiğim ailenin çocukları okullarına tiny house dan gidiyorlar. Servisleri onları
buradan alıyor. Ve babalarının dediğine göre dairede yaşarken geç kalan
çocuklar, tiny house da ışık hızıyla hazırlanıp çıkabiliyorlar. Ah bunu
düşünmek içimi ısıttı benim şu an. Yaşamak istediğim hayat bu. Ben işime minik
evimden çıkıp gitmek istiyorum. Sınav sorularını da mandalina bahçelerine
bakarak hazırlamak : )
‘Sığamayız,
çocuklarla yapamayız, yemek masasını koyacak yer yok’ bunlar hep bizim
bahanelerimiz. Tecrübe ettim gördüm. Çocuklu aile de yaşıyor, evcil hayvanı
olanda. Yemek masası da sığmış pek güzel
J
Bahçe
manzaralı şahane bir mutfağı var. Bulaşık makinesi, set üstü ocak ve mikro
dalga gibi temel ihtiyaçlardan kahve makinesi gibi minik ev aletlerine kadar
her detay düşünülmüş. Yatak odasına çıkan merdivenlerin altı her türlü
ihtiyacınız için kullanılabilecek dolaplara dönüştürülmüş. Bu dolaplardan
birinin içinde çamaşır makinesi var.
Mutfağın
hemen yanında minik bir banyo ve wc alanı var. Duşun penceresi açıldığında
zeytin ağaçlarına bakıyor. Manzaralı minimal banyolar en sevdiğim : )
Televizyon,
netflix, internet bağlantısı elbette var. Evlerimiz klima ile ısınıyor ya da
soğuyor.
Bahçesi tam
keyif yapmalık. Buram buram kekik ve mandalina kokan bir bahçede mangal
yakabilir ya da ateş başında bişiler içebilirsiniz. Home ofis çalışanlar için
biçilmiş kaftan bir ortam var. Zaten bu evler biraz da pandemi döneminde
popülerliğini arttırmadı mı ülkemiz de ?
Ben burada
sizlerle benim konakladığım, deneyimlediğim evi paylaşıyorum. Evlerin manzara
ve dizaynları farklı olsa da amaçları aynı. Minimal düzen içinde kendimize, dolayısıyla
hayata daha çok zaman ayırmak. Daha huzurlu, daha kaliteli vakit geçirmek.
Bazen okumak
ve hatta görmek bile yetmiyor. Deneyimlemek ve öyle karar vermek en doğrusu.
Uzun süredir aklımda olan bu konaklama seçeneğini deneyimleyebildiğim için
mutluyum. Ve umarım benim için sadece deneyim olarak kalmaz, bir yaşam tarzına da
dönüşebilir.
Deneyimlerimi
paylaşırken en büyük isteğim benimle beraber aynı heyecanı duyabilmenizi
sağlamak. Ancak bunu sağlayabilirsem bazı ön yargıları kırabileceğimi, bazen
çok uzak gibi görünen bir fikri ‘işte bunu ben de deneyebilirim’ diyerek
gerçekleştirebileceğinizi biliyorum çünkü. Dilerim tiny house da bunlardan biri
olur hayatınızda.
Basit
yaşayacaksın hayatı. Penceren denize, ağaca baksın yeter…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder